PeyamaKurd - PKKnin silahsızlandırılması ve Türkiyede Kürt meselesinin çözümünün başladığı bir dönemde, görünen o ki en büyük engel Rojava Kürdistanıdı.
Türkiye, PKKnin yanı sıra Rojava Kürdistanına ve Kürt güçlerine de silahsızlanma sürecini dayatmak istiyor. Ancak bölgenin gerçeği, Süveyda Dürzilerine yönelik saldırıların, bu karmaşık durumda azınlıkları korumak için silahlanmaktan ziyade, silahsızlanmanın daha önemli olduğunu gösterdiğidir.
Suriyedeki Süveyda Dürzilerinin, Ahmed Şara hükümeti tarafından desteklenen Bedevi aşiretlerce katliam ile karşı karşıya kaldığı böylesine zor bir durumda, Dürziler, saldırılardan korunmak ve insani felaketleri önlemek için Kürtleri insani koridor açmaya çağırdı.
Bu talep, Dürzilere desteklerini ifade eden ve onlara yönelik saldırıları şiddetle kınayan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Rojava Kürdistan Özerk Yönetimi tarafından değerlendiriliyor.
**
Kürt koridoru açılması için çağrıların yapıldığı bugünlerde Türkiye Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli sert bir açıklama yaparak gelişmeyi Şeytan Koridoru olarak tanımladı.
Milliyetçi cephe lideri ve Türkiyede barış sürecinin başlangıç düğmesi olan Bahçeli, çatışmaların merkezinde yer alan Süveydadan kuzeye açılacak koridor şeytan koridorudur, Suriyenin bölünmesidir, Türkiyenin hedef alınmasıdır. PYD/YPG terör örgütünün Siyonist tuzağa kapılmadan, maksimalist heveslere aldanmadan 27 Şubat İmralı çağrısına müzahir hareket etmesi de en azından kendi hayrına olacaktır dedi.
MHP liderinin, çözüm süreci ve Suriyedeki gelişmeler hakkında sert mesajlar vererek, Süveydadan kuzeye açılacak koridorun Suriyeyi bölmeye ve Türkiyeyi hedef almaya hizmet edeceğini öne sürdü. İnsani koridorun açılmasını kabullenmekte güçlük çeken Bahçeli, Şeytan Koridoru diyerek, Ankaranın da bir bakıma Kürtlere yönelik asıl politikasını açığa çıkardı.
**
Bahçeli, bu açıklamasıyla muhafazakr Kürt karşıtı bakış açısıyla yıllardır siyaset yürüten Türk devletinin niyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
MHP liderinin tutumu gösteriyor ki başlatılan sürece rağmen Kürt karşıtı muhafazakr Türk zihniyeti hl değişmemiş.
**
Hatırlanacağı üzere Afrinin işgaliyle Kürtlerin Akdenize çıkış yolu tıkandırılmıştı.
Ayrıca İdlibdeki durum da bir hayli dikkat çekici.
Neden mi?
çünkü, Türkiye dünyanın dört bir yanından çeteleri buraya toplamış durumda. İdlib nüfusunun 160 binden, 3 milyona çıkmış vaziyette.
Türkiye, Afrini işgal ederek ve dünyanın en tehlikeli teröristlerini Rusya ile birlikte İdlibde toplayarak Kürtlerin Akdenize çıkışını engelledi. Şimdi de Rojavanın kazanımlarını kökten bitirmek istiyor.
**
Sadece Bahçeli değil, Trumpın Suriye Elçisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrackta son günlerdeki açıklaması ile Ankaranın ekmeğine yağ sürüyor.
Barrack geçtiğimiz günlerde, Bağımsız Kürdistan olmayacak. Bağımsız SDG devleti olmayacak demişti.
Yıllarca ABD ile IŞİDe karşı müttefik olarak sırt sırta savaşan Kürtlere yönelik bu sözler, kabul edilemez elbette.
PYD Dış İlişkiler Sözcüsü Salih Müslim de bugün yaptığı açıklamada Barrackın sözlerine dair sert konuşarak, Biz Kürtler için ulus devlet istemiyoruz diyerek, bir yandan Türkiyeye şirin gözükmeye çalışıyor. Bir yandan da bizi zamanında savaştığımız zihniyete teslim etmeye çalışıyor. Biz bu yaklaşımı, yapılmak isteneni de biliyoruz dedi.
Tom Barrack Amerikalı vergi mükelleflerinin maaşıyla geçinen bir tüccar.
Peki bu adam kime hizmet ediyor? ABDnin Suriye politikasına mı yoksa Ankaranın emellerine mı?
çünkü bir ABD büyükelçisinden ziyade Erdoğanın sözcüsü gibi konuşuyor.
**
Türkiye cephesine dönecek olursak Devlet Bahçeli, Kürtlerin lehine açılması muhtemel koridora Şeytan Koridoru çıkışı yaparak hata yaptı. Türklerin bu olumsuz çabası hem Türkiyeyi hem de Suriyeyi kaçamayacakları bir tuzağa sürükledi.
Sözüm ona yeni bir süreç vaat eden Devlet Bahçeli ve Türkiye, Süveydadan açılması muhtemel koridoru engellemek istiyor.
Bahçelinin bu yaklaşımı yeni süreç konusundaki asıl amaçlarının ne olduğunu gösterdi.
Milliyetçi lider ve Türkiye bu konuda ısrar ederlerse hem başlattıkları süreci yerle bir edecekler hem de Kürtleri topyekn karşılarında görecekler.
Bakalım bu defa ortaya çıkacak sonuçları kabul edebilecekler mi?