PeyamaKurd - İsrail, Türkiyenin Suriyedeki artan etkisine karşı dikkatli olmalı. Türkiye, Suriyenin toprak bütünlüğüne karşı olan gruplara karşı asker harekt konusunda kararlı görünüyor!
İsrail merkezli yayın organlarından Haaretzde, son dönemde İsrail ve Suriye arasında perde arkasında gerçekleşen görüşmelerin geleceğine ve dair beklentilerin ve Suriye üzerinden olası İsrail-Türkiye rekabetinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
En büyük tehdit Türkiye
Türkiyenin en üst düzey isimler aracılığı ile Suriyenin toprak bütünlüğüne saldırılar konusunda gerekirse askeri adımla atılacağı konusunda açıklamalar yaptığına dikkat çekilen analizde, İsrailin artık bölgede en büyük tehdit İran yerine olarak Türkiyeyi gördüğü tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Türkiyenin Suriyede tehdit olarak gördüğü anda, toprak bütünlüğüne karşı olan gruplara karşı asker harekt konusunda kararlı olduğuna dair tespitlere yer verildi.
ABD, İsrail ve Suriye arasında görüşmelere aracı olmaya çalışırken, Türkiye ise Suriye içerisinde bulunan ve özerk yönetim isteyen milletlere karşı gardını korumaya devam ediyor.
Görünen o ki Türkiye, Suriyede Sünni bir merkezi yapı ile İsrail için bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirebilecek ve potansiyel olarak İsraile tehdit oluşturabilecek stratejik tehditler oluşturmaya çalışarak bölgedeki dengeleri değiştirmeye çalışıyor.
İsrail ve Suriye arasında geçtiğimiz ay Tom Barrackın ev sahipliğinde Fransada gerçekleşen zirvenin ardından sürecin daha yumuşak bir hal alması beklenirken, sahada yaşanan son gelişmelerin ardından bu ılımlı ortam neredeyse tamamen dağılmış görünüyor.
Türkiyeden Şama uyarı
İki ülke arasında Paris dışında da gerçekleşen toplantılar bu kritik dönemde büyük önem taşıyordu ve İsrailin Şam ve özerklik isteyen bölgeleri arasındaki koordinasyonu sağlaması bekleniyordu. Ancak öyle olmadı.
Suriyenin yeni Cumhurbaşkanının Ahmed Şaraanın uzun süredir destekçisi olan Türkiye, Suriyenin birliğini zayıflatmaya veya onu bölgelere bölmeye çalışanların Türkiyenin gardı ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu ve bu konuda kararlı olduklarını iletti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise; gerekirse güç kullanmaktan çekinmeyeceğiz açıklaması ile Suriyedeki Kürt ve Dürzilerin adımlarına karşı hazırlıklı olduklarını ilan etti.
Hakan Fidan, İsrailin Suriyeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştığını iddia ederek, güçlü ve istikrarlı bir Suriyenin Türkiyenin olmadığı gibi İsrailin de çıkarına olmadığını belirtti.
Suriyenin geleceği ve Türkiye-İsrail kritiği
Türkiye, İran güçlerinin Suriyede bıraktığı boşluğu doldurmak için pozisyon alıyor.
Yakın dönemde henüz hiçbir Türk askeri Suriyeye girmiş olmasa da Ankara ve Şam ortak bir savunma anlaşması konusunda beraber hareket ediyor. Bu anlaşma, Erdoğanın Suriye ordusuna sadece hafif ve ağır silahlar değil, aynı zamanda eğitmenler ve üst düzey askeri subaylar da sağlamasına olanak tanıyacak gibi görünüyor.
Türkiye, Suriyedeki askeri varlığını ciddi bir şekilde artırmaya hazırlanıyor ve İsrail yönetimi, Türkiyenin bu gücünü giderek İrandan daha fazla tehlikeli bir gelişme olarak yorumluyor.
İsrailli yetkililer Türkiyeyi, İranın Suriyedeki askeri varlığından daha büyük bir tehdit olarak görüyor.
Türkiye eğer Suriyedeki sürece askeri anlamda tam olarak müdahil olursa, bu durum Suriyedeki Kürt, Alevi ve Dürziler üzerinde ciddi bir etki yaratabilir ve şu anda Türkiye bu güce sahip.
Diğer yandan Türkiye, Suriye ile daha kapsamlı bir savunma mekanizması kurmak konusunda kararlı adımlar atıyor ve Ankara, Suriyenin Hama kentindeki havaalanı dahil olmak üzere çok sayıda noktada kontrolü ele geçirebilir.
Türkiyenin en azından kısa vadede İsraile saldırmak gibi acil bir planı olmasa da tüm olasılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Türkiye orta vadede İsrail için İrandan çok daha ciddi bir tehdit haline gelebilir ve İsrail, Türkiyenin Suriyedeki artan etkisine karşı dikkatli olmalı.