Hatimoğulları: Rojava’ya tehditler kabul edilemez! 

PeyamaKurd - DEM Parti il eşbaşkanları, parti genel merkezinde güncel gelişmeleri ele almak amacıyla toplandı. Toplantının açılış konuşmasını DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları yaptı. Hatimoğulları, Kürt sorunun çözümü için başlatılan...

Haberler 07.09.2025 - 17:00 Son Güncelleme : 08.09.2025 - 17:11

PeyamaKurd - DEM Parti il eşbaşkanları, parti genel merkezinde güncel gelişmeleri ele almak amacıyla toplandı.

Toplantının açılış konuşmasını DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları yaptı. Hatimoğulları, Kürt sorunun çözümü için başlatılan süreç, komisyon çalışmaları ve iktidar cephesinden Rojavaya dönük tehdit mesajlarını değerlendirdi.

Ortadoğu başta olmak üzere dünyada yaşanan çatışmalar ve savaşlara değinen Hatimoğulları, böylesi bir ortamda Abdullah Öcalanın Barış ve Demokratik Toplum çağrısının öneminde değindi.

Hatimoğulları, Sayın Öcalanın yapmış olduğu çağrı Ortadoğunun ve Batıya kadar yansımış olan savaşların devam ettiği bütün bu tablo içinde adeta bölgede parlayan bir meşale olmuştur dedi.

Barışa bu anlamıyla daha güçlü sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, Bu çağrının tarihsel anlamını bölgedeki siyasal toplumsal ve iktisadi gelişmelere baktığımızda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Ateş ateşi büyütüyor derler ya bu ateşin Türkiyeye sıçramaması için gerçek anlamda bir barışın tesis edilmesi hayati bir öneme sahiptir dedi.

Türkiyede iç barış deyip Rojavayı tehdit etmek olmaz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere iktidar cephesinden Kuzey ve Doğu Suriyeye dönük tehdit açıklamalarına da tepki gösteren Hatimoğulları, şunları söyledi:

Özellikle Türkiyede izlenen siyaset için şunu açıklıkla belirmek isteriz ki: Türkiyede iç barış deyip Rojavayı tehdit etmek birbiriyle uyuşmayan yaklaşımlardır. Bugün biz Türkiye Kürdi ile barışırken aynı zamanda Suriye, Irak ve İran Kürdüyle de barışmalıyız. Burada barışı ve demokrasiyi tesis edeceksek aynı şeyi 914 kmlik sınıra sahip olduğumuz Suriye ile de yapmak zorundayız. Türkiye eğer gerçekten bir güvenlik koridoru oluşturmak istiyorsa güvenlik koridorunun barıştan geçtiğini hiçbir zaman unutmamak lazım. Güvenlik, silahla, tankla, topla sağlanmaz. Güvenlik her halkın hakkını ona vermekle sağlanır, eşit yurttaşlığın tesis edilmesi ile sağlanır.

Demokratik bir Suriyeyi oluşturmanın Kürtlerin, Alevilerin ve Dürzilerin haklarının verilmesi anlamı taşıyor. Aslında güvenli bir sınıra kavuşmamız demektir. Türkiyenin durması gereken nokta tam da budur. O nedenle son zamanlarda hükümet temsilcileri tarafından Rojavaya dönük tehditkr açıklamaları kabul etmediğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

Ayrıca, Öcalan, sürecin başarısı için aktif rol üstlenmek istiyor. Komisyonun İmralıya giderek Öcalanla görüşmesi hayati önem taşıyor. Komisyon cesur olmalı, ezberleri bozmalı, ön açıcı adımlar atmalıdır dedi.

Ana Sayfaya Git