PeyamaKurd - Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Sahada iki güç daha var: SDG ve HTŞ. Eğer anlaşırsak kazanırız. Yine niyete bağlı. Şimdi, Şam hükümeti de BAAS hükümeti gibi zaman kazanmak ister ve hakiki bir entegrasyon için doğru adımlar atmazsa, bu çabalar başarılı olmayacaktır. Ancak mevcut durumda, bu çabaların başarıya ulaşmasını sağlayan koşullar ve şartlar daha da fazladır dedi.
Suriyede ademi merkeziyetçi bir sistem istediklerini yineleyen Abdi, BAAS rejiminin çöküşünden sonra 8 aylık süreç Suriyenin kolay birlik olmayacağını göstermiştir. Suriyedeki tüm halklar anlaşmalılar, tüm grupların hakları Anayasada korunmalı ve ademi merkeziyetçi bir Suriye kurulmalıdır ifadeledini kullandı.
DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi Yeni Yaşam gazetesi söyleşi verdi. Söyleşinin ikinci bölümü bugün yayınlandı.
Sayın Barrackın meseleyi hayata geçirmenin kolay olmadığını anladığını düşünüyorum
Mazlum Abdi, ABDnin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrackın tekçi açıklamalarını nasıl değerlendirdiği ve Suriyede nasıl bir sistem öngördükleri sorusuna şu cevabı verdi:
Büyükelçi Thomas Barrackın açıklaması Amman toplantısından önce yapıldı. Şamda gerçekleşen, bahsettiğiniz toplantı, güven artırıcı adımlar olarak adlandırılan pratik adımlar üzerinde bir anlaşmaya varmayı amaçlıyordu. Daha sonra müzakerelerin ilgili devletlerin katılımıyla resmi bir şekilde yürütüleceği açıklanacaktı. Maalesef başarısız oldu. Birçok konuda anlaştık. Ama bazı konularda, toplantımızın gündeminde olmadığı için, hazırlık yapmadık, iki taraf da görüşlerinde anlaşamadı. Ve konu başka toplantılara ertelendi.
O toplantıda ulaşmak istediğimiz hedef gerçekleşmediği için o toplantının hedefini bir sonraki toplantıya bıraktık. Sonrasında Ammanda Thomas Barrack ile bir görüşmemiz oldu, olumlu bir görüşmeydi. Sayın Thomas Barrackın meseleyi hayata geçirmenin kolay olmadığını anladığını düşünüyorum. Zamana ihtiyaç var, çok ciddi sorunlardır, kolay değildir. Suriyenin tek elden yönetilemeyeceğini de anlamış durumda. Dürzi meselesinden, Alevi meselesinden, Kürt meselesinden sonra, merkezi olmayan bir Suriye olması gerektiği sonucuna vardığını umuyorum.
Suriyenin eski haline dönmesi imkansız
14 yıllık iç savaşın ardından Suriyenin eski haline dönmesi imkansız. Baas rejiminin dönemindeki gibi merkezi ve totaliter olmaz. çünkü iç savaşın çıkmasına yol açan temel sebep merkezi sistemdi. Suriyedeki sorunlar bireylerde değil, sistemdeydi. Şimdi, Suriye sorununu böyle bir temelde çözebilmemiz için, ademimerkeziyetçi bir Suriye olmalı. Tüm siyasi ve kültürel grupların kendilerini yönetme hakkı olmalı ve Suriyedeki tüm iller yerel yönetimler aracılığıyla kendilerini yönetebilmelidir.
Suriye adı BAAS döneminden bu yana Suriye Arap Cumhuriyetidir. Bu ad Suriyenin gerçekliğini yansıtmamaktadır. Arap kelimesi kaldırılmalıdır. Suriye yalnızca Araplara ait değildir. Tüm gruplara aittir.
Suriyede böyle köklü değişiklikler yapılmalı. Bunlar yapılmazsa zor olacaktır. BAAS rejiminin çöküşünden sonra 8 aylık süreç Suriyenin kolay birlik olmayacağını göstermiştir. Suriyedeki tüm halklar anlaşmalılar, tüm grupların hakları Anayasada korunmalı ve ademi merkeziyetçi bir Suriye kurulmalıdır ki bu şekilde uluslararası topluma geri dönebilsin. Güçlü bir Suriye, güçlü bir ülke olarak ortaya çıkabilsin.
Suriye hükümeti Süveyda meselesiyle ilgilendiği için toplantı ertelendi
Abdi, Pariste yapılması planlanan ancak son anda ertelenen görüşme hakkında da şöyle dedi:
Toplantının ayın 25inde yapılması planlanıyordu ve toplantıya 5 taraf katılmıştı. İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar, biz ve Suriye hükümeti. Toplantı için hazırlıklar yapılmıştı ve hazırlıklar tamamlanmıştı. Ancak son dakikada ertelendi. Sonra Fransız Dışişleri Bakanı Barrot beni aradı ve konuştuk. Amerikan Büyükelçisi Barrack da aradı ve üzüntülerini dile getirip hazır olduğumuz için teşekkür etti.
Bu toplantıya hazırlıklıydık. Suriye hükümetinin Süveyda meselesiyle ilgilendikleri için bu toplantıyı ertelemelerini istediği söylendi. Ancak toplantının tekrar yapılması konusunda ısrar ettiler. Suriye geçiş hükümetinin bu toplantıya hazır olmadığına inanıyorum. Bunun nedenini bilmiyorum, kendileri açıklamalılar. Hazır değillerdi çünkü Şeybani Parise gelmişti. Ama bu toplantıya hazır değillerdi. İsrail ve Amerika ile sorunlarını kendi aralarında çözmek için masaya oturdular. Şimdi toplantı hazırlıkları devam ediyor ve toplantı yapılacak.
Neden Paris?
Paris bizim isteğimiz. Bu görüşmelerde üçüncü tarafların bulunması iyi bir şey. 10 Mart Anlaşmasında biz Suriyeliler olarak baş başaydık. Aramızda kimse yoktu. Şimdi Amerikan ve Fransız askerleri burada. Suriye, Fransayı da ilgilendiriyor. Bu görüşmenin Pariste daha da iyi olacağı bekleniyor ve herkes bu görüşmenin Pariste yapılması konusunda hemfikir. Herkes kabul etmiş.
Bu sürecin başarıya ulaşma şansı daha fazladır
DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Paris görüşmeleri bir fark yaratabilir mi? Paris sonrası ne beklenebilir? sorusuna da şu cevabı verdi:
Mevcut durum farklı. Şu anda birbirleriyle müzakere eden güçler Suriyenin ana güçleri. Şu anda Suriyede iki güç var. Biri Şam Hükümeti güçleri, diğeri Suriye Demokratik Güçleri. Bu iki güç bir araya gelirse bir anlaşmaya varılır. Dış devletler düzeyinde de Suriyeye yaptırım uygulayan Avrupa ve ABD gibi devletlerin söz hakkı var. ABDnin alacağı kararların diğer güçler tarafından da dikkate alınacağına inanıyorum.
Şu anda hem bizi hem de Şam hükümetini etkileyen güçlü bir uluslararası irade var. Sahada iki güç daha var: SDG ve HTŞ. Eğer anlaşırsak kazanırız. Yine niyete bağlı. Şimdi, Şam hükümeti de BAAS hükümeti gibi zaman kazanmak ister ve hakiki bir entegrasyon için doğru adımlar atmazsa, bu çabalar başarılı olmayacaktır. Ancak mevcut durumda, bu çabaların başarıya ulaşmasını sağlayan koşullar ve şartlar daha da fazladır.
çünkü Suriyenin doğal haline dönmesi gerekiyor ve yaptırımların üzerinden kalkması gerekiyor. Devletlerle entegrasyon için koşullar belirlendi. Şam hükümetinin de bu sürecin başarılı olmasını istediğine inanıyorum, biz de istiyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşma şansı daha fazladır.