RÖPORTAJ | “Her yerde Kürtlerin karşısına parçalanmışlık çıkıyor”

RÖPORTAJ | “Her yerde Kürtlerin karşısına parçalanmışlık çıkıyor”

PeyamaKurd - Diyarbakır Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Netew TV'de Gündem özel programında Zeynep Cager'in sorularını yanıtladı. 

Abdullah Demirbaş, Kürtlerin birliği ve birlikteliği konusunda yaptığı değerlendirmede, “Bizim öncelikli olarak birlik olma hakkımız var, statü olma hakkımız var, bizim Orta Doğu’nun orta yerinde kendi kimliğimiz, değerlerimizle, inançlarımızla, kültürümüzle yaşama hakkımız var. Ama bunu yaparken, karşımıza parçalanmışlık çıkıyor. Biz bu parçalanmışlığımızı gidermek için diğer parçalarda, diğer inançlar, diğer kimlik ve diğer kentlerdekilerle bir birlik oluşturmalıyız” açıklamasına yer verdi. 

Başkanlığınızın döneminde Sur Belediyesi’nden ne tür çalışmalar yaptınız? 

Genel hizmetlerin yanı sıra klasik belediyeciliğin ötesinde, demokratik bir belediyecilik örneği sergilemek istedik. Bunun başında Diyarbakır’ın kendi kültürü ile kendi kimliği ile kendi inançları ile yaşadığımız değerler üzerinden bir belediyecilik yapmak istedik. Belediye hizmetlerini sürdürdüğümüz kent 9 bin yıllık tarihi geçmişi, dünyada eşi ve benzeri olmayan surlarla çevrili bir yerdi. Bu temelli biz bunları bir açık hava müzesi ve dünya kültür mirası haline getirilmesi ile ilgili çalışmalar yaptık. Özellikle sur diplerinin boşaltılması ve tarihin eserlerin olduğu cadde ve sokakları yeniden restore edip, yeniden halkımızın hak ettiği hizmete ulaşmasını istedik.  

Tarihi surlarımıza hizmet ederek kentimizin turizm sektörünün gelişmesi için önemli katkıda bulunacağına inandık. Kentimizi tanıtan broşürlerin yanı sıra esnafımızın da buna göre hizmet yürütmeleri konusunda çalışmalar yaptık. Diyarbakır 33 ayrı medeniyetin buluştuğu bir kenttir ve bu anlamıyla tarihten çok az bulunan kentlerden biridir. Diyarbakır Sur, aynı zamanda Babil gibi diğer kentlerle eşdeğer bir tarihe sahip olduğu halde dimdik ayakta durabilmiş ve kitabeleri ile önemli bir kenttir. Bunları Unesco’ya aday yapabilmek için birtakım çalışmalar yaptık. Sur Diyarbakır’ın kalbidir.  

Kürtlerin birliği ile ilgili çağrısı yaptınız, bu birlik çağrısını kimlere yaptınız? 

Her bir Kürt bireyi gibi, yüreğinde Kürt ve Kürdistani birlik isteyen arzulayan bir bireyim. Sadece naçizane Kürtlerin birliğinin oluşa bilmesine yönelik, birey olarak bu çağrıya katkıda bulundum. Çünkü birlik hepimizin konuştuğu ama gereğini yapamadığımız bir olgu. Bu temelde biz yarın geçtir mantığı ile bunu söyledik. 21. Yüz yılda Kürt ve Kürdistani güçler, halklar, kimlikler artık statüsüz kalmamalıdır. Biz bizden önceki dedelerimizden hesap soruyoruz, diyoruz ki neden bizim statüsüz kalmamıza neden oldunuz. Neden görevinizi yapmadınız. Yarın da bizim çocuklarımız bunu bizden soracak. Bizler partilerden uzak olarak halk olarak bunu tartışmalı, bunu gündemleştirmeli ve üzerimize düşeni yapmalıyız. 

Bizim öncelikli olarak birlik olma hakkımız var, statü olma hakkımız var, bizim Orta Doğu’nun orta yerinde kendi kimliğimiz, değerlerimizle, inançlarımızla, kültürümüzle yaşama hakkımız var. Ama bunu yaparken, karşımıza parçalanmışlık çıkıyor. Biz bu parçalanmışlığımızı gidermek için diğer parçalarda, diğer inançlar, diğer kimlik ve diğer kentlerdekilerle bir birlik oluşturmalıyız. 

Kürtlerin birliği konusunda diğer kimlikler derken, kimlerden bahsediyorsunuz? 

Kürtler şuan, Türkler, Araplar, Farisilerle yaşıyor, ben bununla bütün Kürt ve Kürdistani halkları kast ediyorum. Biz Kürtler Faşist bir millet değiliz. Biz kendi kimliğimizin özgürlüğü istediğimiz gibi, Kürdistan’da yaşayan bütün kimliklerin, bütün inançların bizim gibi eşit olmasını istiyoruz. Ben bunu ifade ettim. Bu temelde neden Ticari, kültürel, sosyal ilişkileri geliştirmeyelim.  

Kürtlerin Kürtlerle, komşunun komşu ile, esnafın esnaf ile siyaset yapması Kürt diyaloğunu bitirir mi, yani şu yaşadığımız süreci yaşar mıyız tekrar? 

Bakurlu, tatilini Kürdistan’da veya Başur’da neden geçirmiyor. Başurlu bir insan İstanbul’a gitmek yerine Diyarbakır’a neden gitmiyor, neden oradaki insanları tanımıyor, oradaki insanlarla diyalog kurmuyor. Son zamanlarda Kürt işçilere yönelik saldırılar oluyor. Peki biz bu işçileri Rojava Kürdistan’ında çalıştırmıyoruz. Tüm Kürdistani parçaların iletişimi 21. Yüz yılda teknoloji çok daha kolaylaştırdı. Örneğin 4 parçada bulunan gençlerimiz dijital ortamda bir araya gelip konuşsunlar. Yine çocuklarımıza yönelik dijital platformlar neden oluşturmuyoruz.  

Bu bahsettiğiniz iletişim şekli ile ilgili bir projeniz var mı, nasıl oluşturmalıyız? 

Biz kendi inisiyatifimizle hareket etmeliyiz. Bir başkasından beklemek yerine, halk kendi bulunduğu yerden yapabileceği ulusal çıkarlarımıza ve birliğimize iyi gelecek her şeyi yapmalıyız. Siyasi partilerimiz, örgütlerimiz halka daha iyi alanlar, daha iyi perspektifler sunmalıdırlar. Bizde Kürtçede ru-spi çok önemlidir. 4 parçadaki ru-spiler bir araya gelip, arada bir birlik görüntüsü vermeleri en çok doğru şey olacaktır.  

Bizim diğer milletlerle hiçbir problemimiz yok ama biz bu birlikteliği nasıl sağlayabiliriz, bunun bize önerileriniz nelerdir? 

Diyorlar ki etle tırnak gibi birbirimizden ayrılmayız, ben bu tabiri çok doğru bulmuyorum. Yani biraz da biz Kürtler iç içe girelim de ayrılmayalım. Bizler bu dijital platformları Kürtlerin birliği için neden kullanmayalım. Benim çağrım, bilgisayar kullanan veya bu konuda uzman olanlar bu teknolojileri kullansınlar. Dijital sayfalar oluştursunlar, dijital oyunlar oluştursun. Bu oyunları dört parçayı birleştirecek tarzda yapsınlar. Bu temelde biz birliğimizi yakalarız. Benim somut olarak önereceğimiz bir şey var. Biz Avrupa şirketler oluşturuyoruz. Biz bu şirketleri oluştururken neden sermaye, ortak şirketler, holdingler kurmuyoruz. Bakın bir trajedidir. Kaç tane Kürt bir araya gelip cari ortaklık kuruyor.  

Bu Haber 42176 defa okunmuştur.