PeyamaKurd - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin barış ve demokratikleşme perspektifiyle ele alınması gerektiğini belirterek Adalet Bakanının "yasa" açıklamasına tepki gösterdi, “Tasfiye değil, çözüm süreci” dedi.
Bakırhan, İlke TV’de yayımlanan Konuşma Zamanı programında AK Parti’nin TBMM Başkanlığına sunduğu raporu ve “barış yasası” tartışmalarını değerlendirdi. Raporda bazı olumlu başlıklar bulunduğunu belirten Bakırhan, içeriğin ise beklentileri karşılamadığını söyledi.
Bakırhan, Meclis’te süreç komisyonunun rapor yazım aşamasına geçtiğini hatırlatarak, AK Parti raporunda Kürt meselesi ile demokratikleşme arasındaki bağın kurulmasını önemli bulduğunu ifade etti.
“Raporun tamamında bir pencere aralığı var. İlk defa demokratikleşme ile Kürt meselesinin bağı kuruluyor. Bu, bütün eksiklerine rağmen önemlidir” diyen Bakırhan, raporda yer alan “Kürt meselesi Türkiye’nin kendisiyle imtihanıdır” ifadesinin de değerli olduğunu söyledi.
Ancak raporun içeriğinin yeterli olmadığını vurgulayan Bakırhan, AİHM göndermeleri, ekonomik uyum, psikososyal destek ve idari uygulamaların iyileştirilmesi gibi başlıkların yer aldığını, buna karşın bu başlıkların somut ve tatmin edici biçimde ele alınmadığını dile getirdi.
MHP raporu bizi şaşırttı
Bakırhan, MHP’nin sunduğu rapora da değinerek, Devlet Bahçeli’nin geçmişteki “cesur ve kapsayıcı” açıklamaları ile raporun içeriği arasında ciddi bir fark olduğunu ifade etti. “120 sayfalık raporun büyük bölümünde Kürt meselesinin olmadığını anlatıyor” diyen Bakırhan, bu durumu eleştirdi.
‘Barış yasası’ tartışması
DEM Parti’nin “barış yasası” olarak adlandırdığı yasal düzenlemelere ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Bu bir barış yasası değil, tasfiye yasası olur” sözlerine de yanıt veren Bakırhan, bu değerlendirmeye katılmadığını söyledi.
“Kürt meselesi bir güvenlik ya da terör meselesi değil, demokratikleşme ve hak meselesidir” diyen Bakırhan, kırk yıllık çatışma sürecinde on binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, milyonlarca insanın yerinden edildiğini hatırlatarak, “Buna barış demeyeceksek ne diyeceğiz?” diye sordu.