PKK'nin 12'nci kongresinde 'fesih' kararı: Duyuruldu

PeyamaKurd - PKK 12. Kongre sonuç bildirisi açıklandı. Kongre, PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırması kararlarını alarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
ANF’de yer alan açıklamaya göre PKK 12. Kongre sonuç bildirisi açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi açıklamasıyla başlayan süreç, yaptığı çok yönlü çalışmalar, değişik tarzlarda sunduğu perspektifler ışığında 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı.
PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi.
Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
Kürt-Türk ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır
Süreç 15 Şubat 1999 uluslararası komplosu ile farklı bir aşamaya taşındı. Bu süreçte komplonun önemli bir hedefi olan Kürt-Türk savaşı Önder APO’nun büyük fedakarlıkları ve çabaları sayesinde engellendi. İmralı işkence ve soykırım sisteminde tutulmasına karşın Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme yönündeki ısrarını sürdürdü. 27 yıldır mutlak tecrit altında tutulan Önder APO İmralı soykırım sistemi ile mücadele ederek uluslararası komployu boşa çıkardı. Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.
Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık Önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
Halkımız PKK’yi feshetme ve silahlı mücadeleyi sonlandırmayı herkesten iyi anlayacak, dönem görevlerine sahip çıkacaktır
52 yıldır Önderlik ve PKK yürüyüşüne büyük bedeller pahasına katılarak, inkâr ve imha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı direnen onurlu halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yi feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır.
Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz.
Mücadele ve direniş ile geçen özgürlük tarihimizin mirası PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir. Yoksul ve emekçi halklarımız, tüm inanç grupları, kadınlar ve gençler, işçiler, köylüler ve iktidar dışında kalmış tüm kesimler barış ve demokratik toplum sürecinde haklarını savunarak demokratik adil bir ortamda ortak yaşamı geliştireceklerdir.
Herkesi barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz
Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Önder APO’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır.
Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.
Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.
Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır. Bu temelde başta Küresel Özgürlük Hamlesine öncülük yapan dostlarımız olmak üzere demokratik kamuoyunu demokratik modernite kuramı çerçevesinde enternasyonal dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.
Bu Haber 151 defa okunmuştur.





