RÖPORTAJ | Rojhat Amedî: Türkiye PKK kartını, baskı olarak kullanıyor!

RÖPORTAJ | Rojhat Amedî: Türkiye PKK kartını, baskı olarak kullanıyor!

PeyamaKurd - Türkiye Dışişleri Hakan Fidan’ın Irak ve Kürdistan Bölgesi diplomatik temasları kamuoyunun gündeminde.

Hakan Fidan'ın Irak ziyaretinde gündemde Kürt petrolünün Türkiye'ye ihracatının yeniden başlaması, su meselesi ve PKK konuları bulunuyor. Fidan, Bağdat'ı, PKK'yı resmen terör örgütü olarak ilan etmeye çağırdı. Diğer Yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da henüz tarihi belirlenmemiş olsa da bölgeye bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor.

Gelişmeler bu yönde ilerlerken Kürt siyasetçi Rojhat Amedî, Kürdistan 24 canlı yayınına katılarak söz konusu gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Amedî, “Türkiye, PKK konusunda İran’a da aynı taleplerde bulunabilir mi?” sorusuna vurgu yaptı.

“Yeni bir sürecin başlaması için Hakan Fidan bir şanstır”

Rojhat Amedî, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Irak ve Kürdistan Bölgesi ziyaretlerine dair değerlendirmelerde bulunarak, “Hakan Fidan’ın, Türkiye’de kurulan yeni kabinede görev yapması büyük bir şanstır” diyerek şunları dile getirdi:

“Hakan Fidan, dış işleri siyasetinde uzman bir isim. Aynı şekilde bölgeyi ve buradaki güvenliği iyi bilen birisi. Aynı şekilde Suriye’de olanlardan da haberdar bir özne.

Yeni bir sürecin başlaması için Hakan Fidan bir şanstır. Başka bir açıdan bakarsak, Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha iyi noktalara gelmesi için bir şeyler yapabilir.”

“Erbil, Türkiye’nin taleplerini şu aşamada karşılayamaz”

Türkiye’nin, Kürdistan Bölgesi ve Irak’a yaptığı talepler hakkında da konuşan Rojhat Amedî şunlara dikkat çekti:

“Türkiye, Kürdistan Bölgesi’nden çok fazla istekte bulunuyor. Fakat Kürdistan Bölgesi bu aşamada söz konusu istekleri tek başına yerine getiremez. Çünkü, Bağdat’ın her kararının arkasında şüphesiz İran ve Türkiye’nin etkileri bulunuyor.”

Rojhat Amedî, Türkiye’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki önemli sorunlara ilişkin de konuşarak bazı önemli noktalara vurguda bulundu ve şunları dile getirdi:  

“Baktığımız zaman, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’nden çözüm bulmasını istediği en büyük sorunu PKK konusu.

Türkiye bu konuda, kendi siyasi çıkarlarına göre bir politika izlenmesini istiyor. Hakan Fidan’ın Irak’a PKK’yi ‘terör örgütü’ olarak kabul edin çağrısı kabul görmez. Bana göre bu durum mümkün görünmüyor.”

“Türkiye, PKK konusunda İran’a da aynı taleplerde bulunabilir mi?”

Amedî, Türkiye’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi’nden PKK konusundaki taleplerini İran’dan da istemesi gerektiğini dile getirerek şöyle devam ediyor:

“PKK’nin uzun yıllardır Kürdistan Bölgesi’nde konuşlu olduğu bir gerçek.  Türkiye karşıtı eylemlerine de devam ediyorlar. Diğer yandan baktığımızda PKK, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin kontrolünde olmayan bölgelerde de yer edinmiş durumda.

Diğer yandan, PKK ve İran arasındaki bağların kuvvetli olduğu açıkça bilinen olgulardır. Misal, önceden Kandil’de binlerce PKK savaşçısı vardı ama şimdi kalmadılar. Türkiye sınırında da sayıları fazlaydı ama şu an Güney’e çekildiler.  Örneğin şu an, Türkiye sınırına 300 km uzaklıktaki Pencewin’de konuşlanmış durumdalar. Bu koordinata baktığımızda hepsi İran’ın kontrolünde olan bir yer.”

Amedî ayrıca, “Türkiye’nin, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nden PKK konusundaki taleplerini İran’a da yapması gerektiği” realitesine dikkat çekerek şunları söylüyor:

“Şüphesiz ki İran’ın, PKK üzerinde çok etkisi var. Şimdi soralım, “Türkiye, Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne PKK için ilettiği taleplerini İran’a da iletebilir mi?”

“Türkiye, PKK kartını bir baskı aracı olarak kullanıyor”

Rojhat Amedî, Hakan Fidan’ın ziyareti ve Erdoğan’ın Irak ile Kürdistan Bölgesi’nin ziyaretinin altyapısının hazırlanmasına ilişkin de konuşarak şunları söyledi:

“Recep Tayyip Erdoğan, uzun zamandır Irak’ı ziyaret etmek istiyor. Aynı şekilde Kürdistan Bölgesi’ni de ziyaret etmek istiyor.

Bu ziyaretten önce bazı problemlerin çözümü için şu an altyapı hazırlanıyor.

Bunun için de PKK kartını Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne bir baskı aracı olarak kullanıyorlar.

Mesela, su konusu ve Ovakoy’den Bağdat’a uzanan kalkınma koridorunu oluşturulması gibi konular da var. Bu konular hepsi Türkiye’nin gündeminde olan şeyler.