Erdoğan'ın hedefi 2023: Ama önlemlerin hiçbiri kanamayı durduramayacak!

Erdoğan'ın hedefi 2023: Ama önlemlerin hiçbiri kanamayı durduramayacak!

PeyamaKurd – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023'te yapılacak seçimler öncesinde düşen anket sonuçlarını tersine çevirmeye çalışırken, 2022'de eriyen Türkiye ekonomisini ve değer kaybeden uluslararası itibarını yeniden düzlüğe çıkarmanın hesaplarını yapıyor.

Ama Erdoğan ve ait olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), bu defa seçmenler arasında her zamankinden daha az popüler. 

Nedenini anlamak kolay: İşsizlik ile enflasyon yükseliyor, Türk Lirası giderek değer kaybediyor ve artık daha kırılgan... 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki ekonomik durgunluğun sorumlusu. Seçmenler mevcut gidişattan hükümeti sorumlu tutuyor. Yüksek faiz oranlarının yüksek enflasyona neden olduğu inancıyla hareket eden Erdoğan, tam da tüketici fiyat artışları hızlanırken parasal gevşeme döngüsünü zorlamak için ekonomik önerileri reddediyor.

“Ekonomi daha fazla Dolarlaştı!”

Erdoğan'ın para politikası, reel faiz oranlarını negatif bölgeye çekerek ekonominin daha fazla Dolarlaşmasına yol açtı. Üstelik resmi fiyat artışlarının fazla artmasıyla beraber, Türkiye lirası, erimeyi selamladı. Piyasalardaki rekabet avantajı ise rekor oranda düşük seviyelere geriledi. 

Erdoğan, 90'lar tarzı, zayıf para birimine dayalı bir ihracat ekonomisi inşa etmek istiyor. Ama halk artık çok öfkeli…

Erdoğan gözünü 2023'e dikmiş durumda. Fakat uyguladığı politikaların etkisi bu sene hissedilecek. Yenilenen kredi genişleme politikası ile milleti bir nebze yatıştırmaya çalışacak. Ancak bu yaklaşım “dolarizasyonu” daha fazla besleme riskini de beraberinde getiriyor. 

Merkez bankası, bankacılık sektörü ve şirketler için büyük miktarlarda dış borcu çevirme ihtiyacı göz önüne alındığında, ödeme dengesi risklerini artırarak Erdoğan’ın istediğini yapmak zorunda kalacak. 

“Önlemlerin hiçbiri kanamayı durduramayacak”

Ankara'nın, piyasa dostu olmayan müdahalelere yönelme riski artıyor. Ancak bu önlemlerin hiçbiri kanamayı durduramayacak. 

2022 Aralık ayı sonlarında açıklanan yeni önlemler, sadece kısa vadeli bir ekonomik rahatlama sağlayacak, ancak ekonomik çözülmenin hızlanmasına yol açabilecek mali ve enflasyonist riskleri artıracak.

Erdoğan dış politikadaki pozisyonlarında, seçmenleri ekonomik krizden uzaklaştırmak için mücadeleci olmaya devam edecek. Bu yıl içinde başlaması ve sonuçlanması gereken Halkbank davası, özellikle de bankanın İran'a yönelik yaptırımları ihlal etmekten suçlu bulunması ve Erdoğan'ın uzlaşmayı reddetmesi durumunda, büyük bir parlama noktası olma riski taşıyor. 

“Sabırsız bir Erdoğan, siyasi puanlar toplamanın peşinde”

Bu arada, Türkiye'nin ABD'den daha fazla F-16 ve modernizasyon kiti satın alma girişiminin zorlu görünümü hem Ankara'nın hem de Washington'un marjinal düzeyde yapıcı bir ikili gündem sürdürme çabalarını rayından çıkarabilir. 

Sabırsız bir Erdoğan, kendi ülkesinde siyasi puanlar toplamanın peşinde. Müzakereleri vaktinden önce iptal edebilir ve bunun yerine daha fazla savunma anlaşması için Rusya'ya yönelebilir. Bu da ABD’nin ek yaptırımlarını tetikler.

Washington daha sınırlı tepkiler vermeyi tercih etse bile, gelişmeler Erdoğan'ın düşünmeden tepki vermesine neden olacak. Düzensiz seçimleri aynı zamanda Türkiye'nin Suriye'de büyük çapta yayılma riskleri ve ihtilaflı sular konusunda Yunanistan ya da Kıbrıs ile bir çatışmaya ilişkin endişeleri de artıracak. 

Bu hamlelerin hiçbiri Erdoğan'a evinde puan kazandırmayacak. Çünkü, değer kaybeden lira ve kontrolden çıkmış enflasyon, seçmenlerin iki yakasını bir araya getirme kabiliyetini felce uğratıyor.  

Ekonomik koşullar daha hızlı kötüleşirse, Erdoğan bu yıl erken seçime gitmek zorunda kalabilir ve bu da yukarıdaki riskleri şiddetlendirebilir. 

Türkiye'nin kurumsal zayıflığı, demokratik gerileme ve baskı potansiyeli göz önüne alındığında, anket sonuçları, ülkeyi karmaşaya sürükleme ve piyasalarda daha gergin zamanları beraberinde getirebilir…


Avrasya Grubu (EurAsiaGroup)

Çeviri-Düzenleme | PeyamaKurd

Bu kategoride yazarlar tarafından ifade edilen görüşler, kendilerine aittir ve PeyamaKurd’un bakış açısını yansıtmayabilir.