Sen, Kürt mücadelesinin sembolüsün

Leyla Kasım denilince, aklımıza Kürt kadınının sergilediği kahramanlıklar, mücadele ve boyun eğmezliği geliyor.

Leyla Kasım, çok genç yaşlarda Kürt halkının özgürlüklerini elde etmesi için büyük Barzani önderliğinde gelişen ihtilalin saflarında yerini almıştı. Şii bir Kürt Ailenin çocuğu olan Leyla Kasım ayrıca Bağdat’taki, talebelik yıllarında KDP’nin öğrenci örgütlenmesinde yerini almıştı.

Bağdat hükümetinin, 1970’te imzalanan otonomi antlaşmasını tanımaz girişimleri ile başlayan gerilimli süreç Bağdat’a da yansımış ve Kürt öğrencilerinin de aralarında bulunduğu eylemler başlamıştı.

Leyla Kasım, üniversitenin Kürt öğrencileri üzerindeki etkisinden dolayı Bağdat’ı sarsan etkin eylemlere imza atmıştı.

Bu eylemler sırasında arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alınan Leyla Kasım, eylemleri itiraf etmesi ve pişmanlık duyması halinde serbest bırakılacağı emniyet güçlerince kabul edilmesine rağmen, Leyla bu talepleri reddederek idam sehpasına yürümeyi tercih etmişti. 

Leyla Kasım, 12 Mayıs 1974’te 5 devrim yoldaşı ile beraber Arap Sosyalist Partisi (BAAS) diktatörlüğü tarafından idam edildi.

Leyla Kasım'ın idamından önce annesi ile konuşmuştu. Annesine, "Bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!" demişti.

Leyla’nın bu sözleri Kürtlerin ‘özgürlüğü için verdiği’ mücadelenin örgüleriydi. Kürdistan mücadelesinde yaşamını yitiren ilk kadınlardan biri olan Leyla’nın ölümünün ardından 45 yıl geçti. O, Kürt davasının bir sembolü, bir kahramanı.

Leyla Kasım ile arkadaşları, Kürdistan direnişi geleneğine bir kadın olarak yeni bir cesaret getirdi. İdam sehpasına götürülürken "Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak"  sözleri hala hafızalardaki yerini koruyor.

“Leyla Kasım, gönlümün kutsalı, yolumun ışığı…

Sen, hep yaşıyor ve yaşatılıyor olacaksın.

Onlar, seni acımasızca katlettiler ama sen Kürt milletinin benliğinde her zaman varsın, var olacaksın.

22 yaşındaki kahraman Kürt kızı, unutma sen bu milletin mücadele geleneğinde bir sembolsün.

Katil Albaya söylediklerin her zaman aklımda,

Bak despot, kan emici Sadam’ın sonu geldi ve gitti. O, tarihe kara bir leke olarak geçti.

Ama sen adını tarihe; şan, şeref, mücadele, onur ve Kürdistan’ın gelini olarak yazdırdın.

Seni rahmetle anıyorum.

Sana ve tüm özgürlük savaşçılarına selam olsun…”

Annene yolladığın son mesajında, “Kürdi kıyafetler içerisinde idam edileceğim ve Kürdistan’a gelin olacağım” demiştin.

Celladının gözlerine baka baka Ey Reqîp marşını okudun, korkmadın.  Ama sen ölmedin Leyla.  Sen, Kürdistan’a gelin oldun!

 

Yüksel Avşar
13.05.2020

 


(℗) PeyamaKurd

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtmaktadır. PeyamaKurd'un yayın politikası ve editoryal paradigması ile her zaman uyumlu olmak zorunluluğu yoktur.