Fesih kararı sonrası İmamoğlu'ndan iktidara çağrı

PeyamaKurd - Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, PKK'nin fesih ve silah bırakma kararı sonrası iktidara çağrı yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından paylaşılan açıklamada İmamoğlu, "Güzel ülkemiz kırk küsur yıldır terör ve şiddet sarmalında yaşadı. Anneler gözyaşlarında boğuldu, gençlerin umutları yarım kaldı. Oysa ne güzel korkusuzca yan yana yürüyebilmek, bir nefeste aynı havayı soluyabilmek. Şimdi milletimizin en derin özlemi yeniden kök salabilecek bir barış, kimselerin üstüne gölgesini bile düşüremeyeceği bir kardeşlik türküsü" dedi.
İktidara çağrıda bulunan İmamoğlu, "Bu toprağın insanı barışa öyle susamış ki, sizin hayallerinizin ötesinde bir değer biçiyor bu hasrete. Barış, kardeşlik ve koşulsuz sevgi insanımızın yegâne değeridir. Bu sürecin artık milletimizin gözü önünde, TBMM'de yürümesi adına gereğini yapın. Milletimizden çekinmeyin. Barış artık yüce Meclis çatısı altında yeşermeli. Çekinmeyin bu halkın ferasetinden"diye belirtti.
İmamoğlu’nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
Bu Haber 177 defa okunmuştur.“Güzel ülkemiz kırk küsur yıldır terör ve şiddet sarmalında yaşadı. Anneler gözyaşlarında boğuldu, gençlerin umutları yarım kaldı. Oysa ne güzel korkusuzca yan yana yürüyebilmek, bir nefeste aynı havayı soluyabilmek.
Şimdi milletimizin en derin özlemi yeniden kök salabilecek bir barış, kimselerin üstüne gölgesini bile düşüremeyeceği bir kardeşlik türküsü. İktidara bir çağrıda bulunuyorum: bu toprağın insanı barışa öyle susamış ki, sizin hayallerinizin ötesinde bir değer biçiyor bu hasrete. Barış, kardeşlik ve koşulsuz sevgi insanımızın yegâne değeridir. Bu sürecin artık milletimizin gözü önünde, TBMM'de yürümesi adına gereğini yapın. Milletimizden çekinmeyin. Barış artık yüce Meclis çatısı altında yeşermeli. Çekinmeyin bu halkın ferasetinden. Melayê Cizîrî ne güzel demiş: "Gönül bağıyla birleşenler, barışın bahçesinde çiçek açar." Bizim de gönlümüz o barış bahçesine açılmaya hazır, kardeşliğin en güzel rengiyle.
Partilerimize, yol arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum; yıllardır içimizi kavuran bu şiddet ve terör yangınına en anlamlı cevap, işte o barışın serinletici nefesidir. Gönül bilgemiz Yunus Emre'nin dediği gibi "dövene elsiz, sövene dilsiz gerek; gönül kırmamağa gerek, yapmağa gerek". Gerçek bir barış ancak sevgiyle, hoşgörüyle yoğrulur. Gönül yıkan değil, gönül yapan eller uzanmalı birbirine.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında aklın ve bilimin yolunda ilerleyerek, sanayide, teknolojide, eğitimde yepyeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bu yolda yürürken, tüm Türkiye'yi aydınlatmak, omuz omuza vererek toplumsal barışı inşa etmek hepimizin boynunun borcudur.
İnanıyorum ki sizler de bu sorumluluğun bilincindesiniz, gönül yapmaktan yana tavır alacaksınız. İşte o zaman, Mevlana'nın dediği gibi, "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır," sözü gerçek olacak. Ve Anadolumuzun gönül mimarı Hacı Bektaş Veli'nin o güzel öğüdüyle, "Gelin canlar bir olalım" diyerek, sizlerle kucaklaşacağımız günü hasretle bekliyoruz.”





