Konfor, ölüm korkusundan evladır!

Gündemi takip ediyoruz. Her an takipteyiz yeni bir olayı yeni bir gelişmeyi yorgunluk ve telaş içinde bekliyoruz. Umut vaat eden sözleri duymayı bekliyoruz. Kimileri tarih tekerrür eder diyor, kimilerimiz belki bu sefer tarih tekerrür etmez diyor ve tam da bunun üzerine Bursaspor - Amedspor maçında sahaya maddelerin atılması oyuncuları darp etmeleri, tahrik edici posterlerin açılması, faşizan tutumları ve barbarca sergiledikleri bu görüntüleri üzüntü içerisinde izledik.

Bu kadar acımasızlık olmaz dedirtiyor insana, kınıyorum bütün insani duygularımla kınıyorum şiddetin her türlüsünü kim olursa olsun şiddet bazen bir söz ile bazen de bir davranışla olabiliyor. Oyuncuların güçlükle oyuna başlaması ve ısrarla devam ettirilmesi, Tabi bu konu elbette sıradan bir maç holiganlığına indirgenmeyecek derecede hassas konular.

***

Kürtleri ayrıştırmaya sevk edecek hareketlerdir. Bu ölçüde olmasa bile maçlar kışkırtma aracı olarak kullanıldı. Bu kadar malzemenin içeriye girmesine izin verilmesi, nasıl müsaade etmişlerdi bunca olanlara?

Yaşananlar, bize yapıldı biz de daha fazlasını yapalım çabasından başka bir şey değildir. Güncel medya da bu olayı elbette çok güzel değerlendirildi. Provokatif yaklaşımlar her iki cephede de göründü. Ancak çıkaracağımız sonuç galeyana gelmemek.

***

Çünkü yapmak istedikleri kargaşa çıkarmak. Bazı hakikatlerin farkındayız bunları görebiliyoruz ve ona göre tutum ve davranışımızı belirlemeliyiz. Deprem felaketinin 29. Gününde iktidar kavgasının yaşandığı 6’lı masa gündeme yerleşti. Ne çabuk onardık depremzedelerin yaralarını da siyaseti konuşur olduk. Liderlere olan bağlılık, refahımızın teminatıdır…

Nazarıyla mı koştuk hemen siyasetin amansız kollarına,  sahi hep böyle mi olmuştu insanın ölüm gibi son evresinde sayıya indirgendiğini konuşacağımız yerde zihnimize yeni manevralar yaptırıyoruz.

Oysa deprem yalnızca enkaz altında kalanları öldürmedi. Geride kalan insanlar salgın hastalıklarla burun buruna yaşıyorlar. “Depremde ölmedik ama bu pislikte öleceğiz” diyordu bir kadın.

Köşeye itilmiş bir haber değerinde kaldı sanırım asrın felaketi. En son nerede kalmıştık mesela, hava şartlarının etkisiyle depremin yaşandığı bazı illerde çadırlar çok yetersiz kalıyor. Rüzgârın etkisiyle yerle bir oluyor çadırlar.

Konteynır veya daha kesin çözüm için çağrıları yenilememiz gerekiyor. Ve daha buna benzer büyük küçük ihtiyaçlar listesi. Konforumuz bozulmasın diye bütün lüzumlu lüzumsuz kaygıları barındırıyoruz oturduğumuz yerden ve oturduğumuz yerin sağlamlığını dert edemiyoruz. Çünkü başka seçeneğimiz yok, yerimizden kalkarsak bir daha oturamayacağımızı biliyoruz ve pisipisine ölüme gidiyoruz.

Türkiye gündemine neyin gelip gittiğini takip etmek çok zor değil asıl olan olanları idrak edip doğru tahlil ve çıkarım yapmakta.


Betül Kurşun

10.03.2023

Diğer yazılar:  Normalleştiremediklerimizden Misiniz?


() PeyamaKurd

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtmaktadır. PeyamaKurd'un yayın politikası ve editoryal paradigması ile her zaman uyumlu olmak zorunluluğu yoktur.