Güney Kürdistan’ın Bağımsızlığının arifesinde…

Türkiye bugün Rojava’da denediği bu danışıklı, “ters savaş” ve “ters propaganda” yöntemini, daha öncede ‘Efrin Mürit Hareketi’ adı altında Şeyh ibrahim Halil Soğukoğlu ile denemiş ve başarmıştı.

Osmanlı ise bunun daha geniş kapsamlısını Kuvva-i Milliye ile denemişti.

Bediüzzaman Said Nursî, hak yolunda sivil itaatsizliği bir mücadele yöntemi olarak alırken, Şeyh İbrahim Halil Soğukoğlu, kendisine giydirilen Nakşibendilik gömleği ile Rejime hizmet etmişti.

Benzer Durum Bugünde yaşanıyor.

“‪PKK etkisi planlanmış açıklamaları servis ederek kendisini, MİLLET İTTİFAKI ile yan yana gösteriyor.

Bu yöntemle Millet ittifakını “Güvenilirlik ve prestij” kaybına uğratmaya çalışıyor.

Ve bu da, daha çok CUMHUR İTTİFAKININ işine yarıyor.

Açıkça “Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in ters propaganda yöntemleri” kullanılıyor.

Suriye’de Fransa’ya karşı son direnişçi gruplar, Türkiye destekli ‘Mürid Hareketi’ adı altında Efrin Kürd Dağı eteklerindeki Kürtlerden oluşturuldu. (1926/1939)

Mürid Hareketinin lideri Şeyh İbrahim Halil Soğukoğlu, çok iyi derecede Kürtçe öğrenmiş, müstakil bir divan oluşturacak kadar Kürtçe şiirler yazmış, birçok medresede eğitimler almış, 7 Kıraat Kuran-ı Kerim Öğrenmiş, 40’ın üzerinde dini otorite tarafından referans kabul edilmiş, 1926‘da “Askerde istihbarat subaylığı yaparken” ordu içindeki Nakşibendi Müridler ile beraber Suriye’ye çıkışı sağlanmış, din Alimi olarak Efrin’de faaliyetlerine başlamış.

 1. Şeyh İbrahim Halil Soğukoğlu’nun Kürt aşiretler üzerindeki etkisi ve onları örgütlemiş olması Hatay sorununda Türkiye lehine önemli katkılar sağlar.

 2. Fransa’ya karşı başlatılan 1926/1939 Efrin İsyanı İle Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasını sağlayan, İsyan sonrasında devlet tarafından Manisa’ya yerleştirilen, kendisine Arazi tahsis edilen, Efrin Kürd İsyanının “bu gizemli önderinin” Fransızlar tarafından, ilk yakalanıp teslim edildiği Türkiye’deki, “Manisa’ya Sürgün Kararnamesi” de 19 Temmuz 1934’de Mustafa Kemal tarafından imzalanır.

 3. Doğu Vilayetlerine girmeme şartı İle Manisa’da ikamet edilir.

 4. Halk arasında “Kürt Beyi” ve “Hafız Efendi” diye bilinen İzmitli Şeyh İbrahim Halil Efendi, çevresine güven veren bir Alim olarak öne çıkarılır.

 5. Fransızlara karşı savaşan Türkiye Destekli “1926/1939 Efrin Kürd İsyanının”  sırları çözülememiş örgütleyişidir!

 6. Bilgeliği ile Kürt Mütedeyyinleri ve aşiretlerini etkilemiştir.

 7. Sürgünde olduğu Manisa’dan kaçarak ya da kaçırılarak Kemalizm'in zirvede olduğu 1937/1938 yıllarında EFRİN -CEZİRE ve HATAY bölgelerinde Fransa’ya karşı yeniden direnişler örgütlemiş kısaca Hatay’ın Türkiye'ye dahlini kolaylaştırır.

8. İsyan sonrası Türkiye’ye teslim olmuş, İlk sürgün yeri Manisa’ya dönmüş ve arazi anlaşmazlığı bahanesi ile 1952’de saldırıya uğrayarak 49 yaşında sırları ile birlikte hayatını kaybetmiştir.

9. Hatay’ın Türkiye’ye İlhakı İle sonuçlanan, Türkiye’de ki kaynaklarda izine rastlanmayan bu çok gizemli “Devlet operasyonu” Fransız kaynaklarda “Mürid Hareketi'' olarak bilinmektedir.

10. Bu planlı operasyonla Türkiye kendi sınırlarına, 1938’de Hatay’ı dahil ederken  (François Georges Picot –Avukat D 21 Aralık1870 Paris - Ö 20 Haziran 1951 Şam) ısrarlarına rağmen sınırlarına “Cezire ve Efrin’i”  katmamıştır.

 11. Bunun Sebebi oradaki dinamik Kürt nüfusunun varlığının, o dönemin Türkiye’sinin ret ve inkâr politikalarını tehlikeye düşürmesi ihtimalidir.

Bugün aynı “Devlet Projesinin”  yerel aktörler aracılığı ile “Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunacak” bir şekilde yeniden hayata geçirilişine tanıklık ediyoruz.

 Güney Kürdistan’ın Bağımsızlığının arifesinde…

 

Veysel Göker

11.05.2019