Veysel Göker yazdı, Kürtler mutlu olursa...

GLADYO sözcüsü SOLCU ve İSLAMCI TÜRK MEDYASI aslında olup bitenleri çok iyi biliyor ama doğru yansıtmak hesaplarına gelmiyor.

Gözlerini Kürtlere olan nefret köreltmiş, olur da;
“Kürt devleti Kurulursa”
“Ya Yıldırım Düşerse”
“Ya Bizden Toprak taleb ederseler”
“Ya Uçağın Kanadı Koparda Uçak Türk’ün Başına düşerse”
hiç gitmedikleri hiç görmedikleri Çakıl taşlarına halel gelir...

Diriliş filmini izledikten sonra MEKKE ve MEDİNE’yi bile FETİH hayalleri arasına koyan Kimseler:) bile çıktı ortaya.

Türkiye medyasının Türkiye’de yaşayan 40 milyon KÜRD’e sevgileri ve Hürmetleri olmalı.

O’ 40 milyon Kürdün hatırını bilip Sınır ötesindeki diğer parçalarını da sahiplenmeli.

Sürekli Baas ve İŞİD zihniyetini besleyen yapay IRAK sözde devletinden ayrılmak isteyen Kürtlerin BAĞIMSIZ DEVLET KURMALARINA destek olabilmeli.

“İSRAİL ve Yahudi desteği” yaftası İle müslümanlar arasında İtibarsızlaştırmaya çalışmamalı, Mutlu Edebilmeli,
Tüm DÜNYA KÜRDLERİNİ İSTANBUL ETRAFINDA Kenetleyebilmeli.

MERAL AKŞENER ve ÇİLLER 90 ‘lı yılların KADIN CELLATLARI değil miydiler.

İYİ PARTİ içindeki 
ALPEREN ve ÜLKÜCÜLERİN TAMAMI, Kürd’ün İMHASI sürecinin, 
TETİKÇİLERİ değil miydiler.

İYİ PARTİ’nin KÜRT ARİSTOKRASİSİNE OYNAMASI, 
Bir İttihat-ı Terakki HİLESİ değil midir.

İYİ PARTİ 2002 yılına Kadar Devam Eden “Sistematik KÜRD Soykırımının” 
FAİLLERİNİ ve ARDILLARINI İÇİNDE BARINDIRAN Bir Truva Atı değil midir?

AK PARTİ Anadoluda Rönesans Sürecini tetiklemeli, “KÜRDLERİ ve IRAK’tan Ayrılmak isteyen KÜRDİSTAN”ı Anadolu’nun KADİM Bilgeliği ve KURAN-i KERİM Hakemliği İle Sahiplenebilmeli...

Red ve İnkara dönük temel ASİMİLASYON politikalarının tamamının mahküm edilmesi,

Resmî ve Özel Radyo-TV Kanallarında Kürtçe serbestiyeti,

KÜRT Edebiyatı ve tarihi ile ilgili Akademik çalışmalar,

Üniversitelerde KURDÎ Bölümler,
Eğitim alanında seçmeli diller arasına Kürtçe,

Faili meçhul cinayetlerin üzerine gidilmesi,

Agiri, Şeyh Said Efendi, Koçgiri ve Dersim Olaylarının arka perdesinin aralanması,
Devlet adına özür dilenmesi,
17/25 aralık operasyonu ile Gezi sürecinde temel hedefin KÜRT BARIŞI olması,
Provakatif eylemlerin sineye çekilerek Barış Sürecinin ısrarla 2015 yılına kadar taşırılması,
Kobani sürecinde Tüm Resmi Açıklamaların Çarpıtılmasına rağmen Soğukkanlılıkla Müdahale edilmesi...

Tüm bunlara rağmen Hendek sürecinin başlatılması,
Tonlarca bomba ile Kadim Bir Hafızanın, şehirlerin ve tarihin Yok edilmesi, 
16 ton bomba ile 16 köylünün Buharlaşması,
Tahir Elçi’nin Katli,
bu 40 yıllık İĞRENÇ savaşta Ölen KÜRT sayısının, her iki tarafın kaybının 3 katı olması,
Yasin Börü ve Arkadaşlarının Katli ile Müslüman Kürtlerin Savaş meydanına çekilmesinin hedeflenmesi,
Tüm bunların yaşandığı bir Gaddarlık oramında sanki hiç birşey yaşanmamış gibi Kürtlerin temsiliyetinin, LGTB-ANARŞİT-KOMÜNİST çevrelere muhtaç hale getirilmesi ve Kürdün Siyasi Temsiliyetinin Küçük Genarallerin oyuncağı haline gelmesi hali, nasıl bir ruh halidir...
Tüm Bunlara Bakarak
AK PARTİ MHP’lileşmedi,
MHP AK PARTİ’lileşti diye bilir miyiz ?

 

Veysel Göker

24.04.2018