Doğu Perinçek ile Yalçın Küçük’ten, Ahval’a kadar uzanan misyon…

22.12.2020’de Ahval sitesinde, “İsmail Beşikçi haklı mı?“başlığını taşıyan bir makale gözüme çarptı. Okuduğumda aklıma 80’li yılların İKİBİN’E DOĞRU dergisi geldi. Nam-ı meşhur Doğu Perinçek çizgisinin yayın organı…

PKK Ordulaşıyor” “APO’nun Bahar Politikaları” “APO’da Kürtlük Aşkı Yok” gibisinden manşetler hafızalardan silinmiş değil. 

Tabi bunlar yapılırken, KDP de hedef alınıyordu. KDP’yi “ABD Emperyalizm’in kuklası” olarak lanse ediyordu. Kürtleri Kürtlük çizgisinden uzaklaştırmak için ‘muazzam’ iş çıkarıyordu. 

Bir süre sonra deşifre olan Perinçek’in görevini Yalçın Küçük devraldı. Aynı görevi sürdüren Küçük, hiç çekinmeden, defalarca yazılı ve görsel medyada “Ben Kürtleri Kürtçülükten ve Barzani’den uzaklaştırdım” ifadelerini ballandıra ballandıra dile getiriyordu.

Öcalan yakalandıktan sonra, “Görevim bitti” diyen Küçük, kaldığı Belçika’dan Türkiye’ye döndü.

Ancak Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük’ün görevleri başka kanallar tarafından hala sürdürülüyor. Yani Kürtleri, Kürtlükten ve KDP çizgisinden uzaklaştırma politikası hala devam ediyor. Kürt hareketini, ABD ve uluslararası Koalisyondan uzaklaştırma politikası. Bu politikanın Kürt ayağı ise yine PKK’nin bir kanadı.

Bugün, Güney ve Güneybatı Kürdistan parçalarının, ABD ve uluslararası koalisyon sayesinde elde edilen kazanımlarla, Kürt milletinin nefes borusu haline gelmesi, Perinçek ve Küçük’ün görevini devralanları yine sahneye sürdü.

Ahval haber sitesi bilinçli veya bilinçsiz olarak bu kervana katılmış gibi görünüyor, Son yıllarda aynen PKK’nin yayın organı gibi çalışıyor.

İKİBİN’E DOĞRU dergisinin 80’li yıllarda yaptığını tekrarlıyor.

PKK’yi ‘Kürt hareketi’ olarak tanımlarken, KDP’yesaldırıyor.

PKK Medyasında çıkan haber, ‘analiz’ ve makaleleri olduğu gibi yayınlıyor.

Aynen Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük’ün yıllar öncesinde yaptıkları gibi…

KDP’ye saldırmakla yetinmiyor, KDP’ye karşı geliştirilen provokasyonları eleştirenleri de hedef alıyor…

Örneğin, Ahval sitesinde, 22.12.2020 tarihinde “İsmail Beşikçi haklı mı?“ manşeti ile yayınlanan bir makale de yıllarını Kürt milletine adamış, uğrunda bedel ödemiş bir bilim adamı hedef alınıyor…

Makalenin kim tarafından yazılmış olması önemli değil. Burada önemli olan Ahval’ın, bilerek veya bilmeyerek 'İKİBİN’E DOĞRU' dergisinin misyonunu sürdürmesi…

PKK’nin her türlü eylemlerine sahip çıkan ve propagandasını yapan Ahval, PKK’nin İran, Haşdi Şabive Irak Hizbullah’ı ile olan bağını görmek istemiyor. 

KDP’nin batı dünyası ile olan ilişkilerini yargılıyor. 

Eğer Ahval, bu meseleyi açıklığa kavuşturmazsa, karanlık odakların kervanına katılmış olmasını teyit etmiş olacak…

Gelelim makalenin içeriğine;

İsmail Beşikçi Hoca’nın son dönemlerde Güney Kürdistan’da cereyan eden olaylarla ilgili yaptığı tespitler malum çevreyi rahatsız etmiş olacak ki, Ali Çatakçı imzasını taşıyan bir makale ile İsmail Hoca’nın artık ‘eski İsmail Hoca’ olmadığı iddia ediliyor. Çünkü Hoca, PKK’nin Güney Kürdistan siyasetini ve oradaki icraatlarını eleştirmiş,

Haşdi Şabi ile olan ilişkilerini eleştirmiş,

Şengal’deki icraatlarını eleştirmiş, 

Ve bu, İsmail Hoca’nın artık ‘eski İsmail Beşikçi’ olmadığı anlamına geliyormuş iddiasında bulunan PKK kalemşoru, ‘acaba yeni bir Doğu Perinçek’in’ doğumuna mı şahit oluyoruz’ diyecek kadar kabalaşıyor.

İsmail Hoca mutlaka bu yazıyı okumuştur, belki de gülüp geçmiştir…

Ben Hoca’ya yapılan hakaretlere cevap verme gereğini görmüyorum, kendisi nasıl davranılacağını çok iyi bilir.

Ancak Kürt hareketinin son 40-50 yılından haberdar olanlar, İsmail Beşikçi Hoca’nın kim olduğunu, Kürtlere olan yaklaşımını, Kürt halkı üzerindeki baskıları bilimsel açıdan değerlendirip bilimsel açıdan mahkûm eden ve bundan dolayı ömrünü mahkeme salonları ve hapishanelerde geçirdiğini iyi bilir…

Doğu Perinçek’in de kim olduğunu ve neye hizmet ettiğini de çok iyi bilir…

Makale sahibi “Acaba yeni bir Doğu Perinçek’in’ doğumuna mı şahit oluyoruz” yakıştırmasını yapmadan önce, hizmet ettiği Stalinist örgütünün yıllar süren Ergenekoncu Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük ile olan karanlık ilişkilerinin bilmecesini çözmeye yönelsin...

İsmail Hoca’nın tespitlerine tahammül edemeyenler;

Kürtlerin bağımsızlıkçı siyasetine karşı duranlardır.

Orta Doğu’nun yeniden şekillenmesi projesine öncülük eden ABD ve Müttefiklerinin çabalarını geçersiz kılmak için oluşturulan, içinde Haşdi Şabi, Hizbullah hattaPKK’nin bir kanadını da barındıran Iran ve Rusya’cı bir cephedir.

Bu cephe tamamen anti Kürt cephedir!

KDP’yi, Türkiye’nin Güney’de bulunan 40 tane karakolundan dolayı vurmaya çalışanlar, neden İran’ın Süleymaniye vilayetinde bulunan 100’ün üzerindekikarakollarını görmek istemiyor?

Neden İran’ın Süleymaniye vilayetinde bulunan 1400(5 yıl önceki rakam) tane Karargâh i Ramazan’a ait istihbarat bürolarını görmek istemiyor?

PKK'nin güya yıllardır medya savunma alanları olarak belirlediği alanları koçbaşı gibi Türk ordusuna nasıl peşkeş çektiğine de değinmek gerekiyor.

PKK’nin Afrin’de Koçbaşı görevi gördüğü gibi,Behdinan’ın dağlık bölgesinde de koçbaşı görevini gördü, oralara Türk ordusunu çekti.

Sonuç olarak, makale yazarı muhatap değil. Hakaret ve saldırı içerikli olan makalenin yayınlanmasından tamamen Ahval sorumludur.

Dolayısıyla Ahval Kürt kamuoyuna, İsmail Beşikçi Hoca’ya ve KDP’ye bir izah borçludur…


Rojhat Amedî 

24.12.2020 

 

Yazarın diğer yazıları: ‘Ümmetçilik’ ve ‘Halkçılık’ molozu altında ezilen Kürtler

 


(℗) PeyamaKurd

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtmaktadır. PeyamaKurd'un yayın politikası ve editoryal paradigması ile her zaman uyumlu olmak zorunluluğu yoktur.